IĞDIR AĞRI DAĞ PROJESİ

Proje Hakkında

ÖNSÖZ

Önceki Iğdır valilerinden Sayın Iğdır Valisi Dr. Mustafa TAMER Bey'in döneminde, kendisinin önderliğinde ve kendi isteğiyle; Iğdır Ağrı Dağı dört mevsim kayak, çeşitli dağ sporları ve eğlenceleri projesi İnşaat Mühendisi Öner GÖVSA tarafından yapılmıştır ve bu bölüm bununla ilgili bazı detay bilgileri içermektedir.

Böyle muhteşem bir girişimden dolayı Sayın Valimizi bir kez daha kutluyoruz ve bu projenin de acilen hayata geçirilmesini diliyoruz.

Bazı Sorular, Cevaplar ve Yeterli Açıklamalar

Bütün sene bekle de bekle bekle de bekle..Yazın kafayı ye..Sonbahardan itibaren snow forecast+ web cam takip et..Neymiş efendim 2 ay kaymak için..Heh başladı kar yağdı diyorsun hooop sezon kapanıyor..Belamısın ulan başıma?

Niye oyle bakıyorsun; Meribel fatihi canım be kardesim bu spora, bir an icin soyle bir dusun bakalım ve farzet ki, ornegin ve sayet İstanbul Karadeniz Sile sahilinde ve deniz kenarında surekli yasayan biri olsaydın, yaz mevsimi gelince ve havalar uygun oldugu tum gunlerde, en az 3 yada 4 ay deniz sporu yapmayacakmıydın. Ama ve bu kez de sayet İnnsbruck'ta ve Alp'lerde dagların yanı basında surekli oturuyor olsaydın, o zaman da kayak mevsimi geldiginde ve hava ve kar durumunun iyi oldugu tum gunlerde de ve buzullar haric yaklasık en az 4 ay da kayak sporu yapacaktın. Ustelik de; her yeni kar yagısın hemen ardından, havaların da yeterince sogun oldugu o donem ve gunlerde, arzuladıgın o bol kuru toz kar konforunu da ve serbest stilde snowboard zevkini de bol bol bulabilecektin, hem de yakındaki pek cok ve alcakta yer alan sıradan kayak merkezinde bile. Eee simdi surekli orada oturanlar da; tıpkı bizim daglara ve oralara gittigimiz gibi, yaz mevsiminde de bu kez bizim buralara gelip ve ancak 2 hafta deniz tatili yapabiliyorlar, biz de ve benzer bir sekilde taaa oralara kadar gidip ve ancak 2 yada 3 hafta kayak tatili yapabiliyoruz, aslında kabahat bu sporlarda degil, sorun bizim sevdigimiz spor imkanlarına uzakta bulunuyor olusumuzda.

Bunun yanısıra ve ayrıca; gercekte daglarımızda yapay kar teknik alt yapılarımız, sayet Alp'lerdeki gibi tam ve eksiksiz olsa vede guzel isletilse, esasında bizim daglarda da, Alp'lerin pek cok normal kayak merkezlerindekine yaklasık denk bir kayak sezonunu yakalardık, hem de ve muhtemelen hic kar duasına bile cıkmaya da gerek kalmaksızın. Ama maalesef ulkemizde akıllar basa cok gec geliyor ve eksikler de cok gec tamamlanıyor.

Buzullar konusundaysa; ornegin benim yıllar once Igdır Valisi sayın Dr Mustafa Tamer'in istegi uzerine hazırlamıs oldugum ve pek cok teknik alt yapısı da biten "12 ay kayak ve dag sporları ve eglenceleri Igdır Agrı dagı projesi sayet tamamlansaydı, guney enlemlerde yer alan ulkemizde buzul kayagı icin, maalesef ve sadece tek adres olan buraya gitmek zorunda kalacaktır, ama ve yine de, yalnızda tek bir yer bile olsa, ulkemizde yine de boyle bir imkan var yani, lakin yapılmıyor, durduruluyor, devreye sokulmuyor ve engelleniyor, esas sorun yine bu sporda degil ve buradaki bu sorun da, maalesef bizim ulkeden kaynaklanıyor ve isin basındaki bu sayın Valimiz merkeze alınınca, bu proje ve yatımda da askıya alındı, gelen Vali bey de bu ise soguk bakınca, bu is de tamamen durdu, maalesef ulkemizde isler boyle yuruyor veya tam tersi iste boyle de duruveriyor.

Sen simdi ve artık, sanki askından yanıp tutustugun bir sevgiliyi ve giderek artan bir hasretle de beklemek gibi bir surece veya doneme girmis durumdasın, acıkcası ve adeta hasretten tir tir titriyorsun ve o sebeple bunu dile getirmen de, elbette ki cok dogal. Ama giderek artan ve icimizi kavuran bu ozlem durumu da; pek de fena sayılmaz hani, degil mi yani ? Ayrıca ve halen de sayet istersen, suan acık durumda olan, bizde veya Alp'lerdeki bazı kayak merkezlerine ve keza Alp'lerdeki bazı buzullara da gidip kayak yapabilirsin, bence 15 haziran tarihine kadar, bu imkanı degerlendirmeye bakmak cok da akılcı, daha sonra ve ne yaparsan yap, canın zaten deniz isteyecek, esasında bu arzu Alp'lerde yasayan buyuk cogunluk icin bile aynen de boyle, yani kısın karpuz yemegi esasta can ceker mi ki ?

Saygı, sevgi ve en iyi dileklerimle, sansın bol ve gonlunde de cok ferah olsun.
Oner Govsa

 

IĞDIR-AĞRI DAĞI 12 AY KAYAK VE DAG SPORLARI VEDE EGLENCELERİ PROJESİ

Bilindiği gibi Mustafa TAMER’ in İzmir Vali Yardımcılığı görevinden sonra atandığı Iğdır Valiliği görevi sırasında; yapılan çalışmaları ve dağın potansiyelini tanıtma amaçlı olarak hazırladığı’’ Sevdamız Ağrı Dağı’’ isimli kitabın giriş kısmında Dr. Mustafa TAMER’ in yazdığı önsözde aynen ‘’Ağrı Dağı bir sevdadır, bir destandır, bir ülküdür, bir inançtır. Ağrı Dağı efsanelere ve dinlere göre; insanlığın doğduğu, Adem ile Havanın yaşadığı, Nuh Tufanının yaşandığı, dünyanın ve insanlığın yeniden hayat bulduğu bir mekandır. Gökyüzüne uzanan bu ulu ve kutsal dağ, insanlık için çok önemli bir değerdir.’’ demişti. Böylece dağın önemini ve değerini anlatmaya gayret etmişti. Ağrı Dağı (5137) efsane bir dağ. Onun kıymetini çok iyi anlamak lazımdır. Gerçektende mevcut potansiyelin kıymetini anlayabilmek için internete girerek dağın Latince ismini yazıldığında, binlerce sayıda çalışmanın yurtdışında yapıldığını görünce hayretlere düğüyor insan. Elimizde mevcut böylesine kıymetli bir hazinenin kullanılmadan atıl şekilde durması gerçekten düşündürücüdür. Bilindiği gibi Ermenistan Ağrı Dağına büyük önem vermekte, hatta paralarının üzerine, eşyaların ve satılan her türlü ticari malzemenin üzerine Ağrı Dağının resmini koymakta veya ismini vermektedir. Bu konu bile tek başına bu dağın üzerine ne kadar titrememiz gerektiğine bir gerekçe olmalıdır. Her türlü hain emellere karşı Ağrı Dağı’nı nakış nakış Türk motifleri ile işlememiz gereklidir.

Türkiye’de mevcut dağlarda ve kış turizmi merkezlerinde 20’ye yakın yerde iyi kötü yatırım ve tesis yapılmış iken, bu hazinenin atıl kalması enteresandır. Halbuki diğer turizm merkezinin bulunduğu 20 civarındaki dağların kendileri başlıbaşına bir değer olmalarına rağmen, Ağrı Dağı ile kıyaslanınca hepsinin toplam potansiyellerinin Ağrı Dağının % 10 u bile etmeyecek dağlara yapılanlara bakıldığında(Bursa-Uludağ, Bolu–Kartalkaya, Çankırı-Ilgaz,Ankara –Elmadağ, Kayseri- Erciyes, Erzurum –Palandöken, Kars-Sarıkamış vb), bu dağın boş kalmasına gönül razı olamazdı. Gerçektende yıllarca ve yakın zamanımıza kadarda isyanların, ihanetlerin, eşkıyanın ve terörün merkezi olmaktan öte işe yaramaz hale getirilen Ağrı Dağı’ nın eteklerinde bulunan bir il olan Iğdır’da Mustafa TAMER’in görev alması onun için bir şanstı. Yıllardır bu konuda mevcut olan birikimlerini burada hazır bir ilin en üst görevlisi olarak bir pozisyonda iken , gerçekleştirme fırsatı doğuyordu ona. Hemen göreve başlar başlamaz etüt çalışmalarına başlanıldı ve konunun uzmanları ile mahallinde incelemeler yapılarak potansiyel olan bölgeler tespit edildi. Yıllarca süren terör nedeniyle hayvan otlatmasına ve yaylaya çıkmaya yasak olan dağ otlamaya açıldı. Çünkü buradan binlerce insanımız geçimini sağlamaktaydı ve yüzlerce yıl bu dağda yaşamak insanların yaşam biçimi ve kadimden gelen hakları olmuştu. Dağın Iğdır yönü otlamaya ve yaylaya serbest bırakıldığı anda ildeki mevcut hayvan sayısının % 60-70 oranında arttığını gözlemlendi. Bu dahi başlıbaşına çok önemli bir olaydı. Çünkü ünlü Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa’ nın deyişiyle ‘’gidemediğin yer senin değildir’’ düşüncesinden hareketle, bu yönde kararlar alınmıştır.

12 ay süreyle bünyesinde kar barındıran Ağrı Dağı’ nda 12 ay süreyle kayak yapmak imkanı bulunmaktadır. Halbuki Türkiye’de bu süre yaklaşık 7 ay ile en fazla Palandöken’dedir.. Ağrı Dağı’ nda; inanç turizmi, yayla turizmi, kuş gözetleme, foto safari, botanik (bitki inceleme), çim kayağı, kayak, yamaç paraşütü, mağara turizmi, termal turizm, dağ sporları, kampçılık, dağ yürüyüşü, dağ bisikleti, motokros, dağ rallisi, atlıspor gibi sayısız aktivitelere müsait bir potansiyeldir. Bu potansiyel için büyük bir tanıtım çalışması ve halka yönelik benimsetme atağı başlatıldı. Üç defa değişik zamanlarda Iğdır Ağrı Dağı Nuhun Gemisi Festivali ismiyle festival ve bahar şenlikleri yapıldı. Bu festivallere onbinlerce vatandaşımız katıldı ve yapılan çalışmaları ve projeyi en üst seviyede desteklediler. . İnşaat Yüksek Mühendisi Öner GÖVSA’ nın önderliğinde Hazırlanan proje ile;

---Tarihi Korhan Yaylası ve Kışlası’ nda (Iğdır ilinin eski yerleşim yeri.) imar planı yapılarak yerleşim ve konaklama tesisleri,

--- Korhan Yaylası –Küp Gölü-Ağrı Dağı Zirvesi- Yenidoğan- Serdarbulak ( Küçük Ağrı Dağı eteği) arasında gondollift, skylify ve telesiyejler,

--- Askerkülü Çukuru denilen tepe (ki bu tepe hem Iğdır hem de Doğubeyazıt ’tan görülebilmektedir 3550 metre) Nuh Müze Restoranı Kültür Sitesi Toplantı Salonu ve Kütüphaneden oluşan Nuhun Gemisi’ nin benzeri mimari özellikleri taşıyan tesislerin yapılması kararlaştırılmıştır.

Iğdır Ağrı Dağı Doğa Sporları ve Kış Turizmi Merkezi Projesi ismi ile hazırlanan 176 milyon Dolar toplam bedeli olan proje ; 8.000 yatak kapasitesi ve aynı anda 6.000 kişinin kayak yapabileceği bir yatırım potansiyelini içermektedir. Bu sayede; 15.000 kişiye iş imkanı sağlayan projenin yıllık getirisi 76 milyon Dolar olacaktır. 107 hektarlık bir alanda uygulanacak olan proje için altyapı hizmeti tamamlandıktan sonra tamamı yap-işlet-devret modeli ile işletileceğinden devletin bütçesinden yatırım yapmaya gerek bulunmamaktadır. Projenin altyapısının tamamı il özel idaresi bütçesinden yapılmıştır. Yol, içmesuyu, elektrik, telefon, imar planı , karakol ve sanat yapıları bitirilmiş durumdadır. Ayrıca, lokanta, 20 yataklı bina, umumi tuvaletler, köy hizmetleri şantiye binası da tamamlanmıştır. Daha yakın zamana kadar 1.500-2.000 kişilik terör örgütü mensuplarının içtima yaparak toplandığı yerde; 58 metre uzunluğundaki direkte 6x9 ebadında 54 metre karelik Türk bayrağı dalgalanmakta ve taş binadan 8 tane 10 metrelik burçları bulunan kale gibi çok güzel bir 180 kişilik Jandarma Karakolu hizmet vermektedir. Neticede; imar planı kesinleşip yürürlüğe girmiş olan bu alanda 2002 yılından beri yatırım yapabilme imkanı fiilen ve hukuken mevut olmasına rağmen, henüz o tarihten günümüze kadar projeyi ilerletici önemli bir çalışmanın yapılmamış olması düşündürücüdür.

Ayrıca, TEMA Vakfı ile birlikte başlatmış olunan Ağrı Dağının Milli Park olması konusu tamamlanmıştır.. 107 hektarlık alanın tamamı Iğdır il Özel İdaresi adına Hazine’den satın alınarak tahsis ettirilmiştir. Projenin gerçekleşeceği alan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna tescil ettirilerek korunması sağlanmıştır. Tarihi Korhan Yaylası Iğdır iline 36 ve Doğubeyazıt ilçesine giden karayoluna ise 16 kmdir. Tesislere gidecek yolun tamamı asfaltlanmıştır. İş makinelerinin boş zamanlarında 16 km lik üst seviyede asfalt kaplı yol yapılmıştır. Ayrıca Karakoyunlu ilçesinden 22 kmlik ikinci bir yol açılmıştır. Üçüncü bir yol ise Aralık Yenidoğan köyü tarafından 30 km yapılmış ve stablize kaplanmıştır. Volkanik olması nedeniyle toz ve kayalardan oluşan bir dağda değişik yönlerden 100 km ye yakın yol yapılmıştır. Bu dahi başlıbaşına çok önemlidir. Çünkü daha önce eşek ve katır sırtında yaylaya çıkan onbinlerce vatandaşlarımız her türlü motorlu araçla ve her marka otomobil ile dağda gideceği yere ulaşılır hale gelmiştir. En nihayet bu dünya çapındaki değere ve üne sahip dağın potansiyelini harekete geçirmeyi amaçlayan proje gerçekten Türkiye’nin prestij projelerinden biridir. TAMER’ in deyimiyle ‘’AĞRI Dağı Bir Sevdadır. İmzamı atmak istediğim’’

SONUÇ

Yukarıda kısaca özetlenen projeler ve bunlara ilişkin olarak yapılan çalışmalardan da görüleceği üzere, istenildiği takdirde ne gibi potansiyellerin ortaya konabileceği görülmektedir. Türkiye’de mevcut turizm potansiyeli olarak; deniz, inanç, kültür,yayla, termal, kamp-karavan, mağara, bisiklet, sportif (yamaç paraşütü, binicilik vs), av gibi turizm çeşitlerine ilave olarak DAĞ ve KIŞ TURİZMİ’ nin de geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de bu yönde büyük bir potansiyel bulunmaktadır. İşte yurdun çeşitli bölgelerinde görev yapan bir mülki idare amiri olarak Vali Dr. Mustafa TAMER bu konulardaki bir hayli çalışmaya imzasını atmış ve deneyim sahibi olmuştur. Şu günlerde ise bu konularda yapılanları ayrıntılı olarak kapsayan bir eser üzerinde çalışmaktadır. Bu tür çalışmaların belge haline getirilmesi konuya ilgi duyanlara örnek olacak ve yol gösterecektir

 

Bu dagda; normal kayak mevsimi dısında ve yazın bile, kuzey yamacta kullanılacak en alcak ve en alt taban kotu yuksekligi, yaklasık 3400 m'de yer alacaktır. Bilindigi gibi ve bu tur bir en alt taban kotu yuksekligi; Alp ve Tirol bolge buzullarında ve genelde 2600 m'lik yuksekliklerde yer almaktadır. Ancak bizim dagımız onlara gore daha guney enlemlerde yer alıdıgı icin, daha yuksek kotlara cıkmak zorunda kalınmıstır. Ve yine bilindigi gibi; Alp buzullarında kayak icin cıkılan maksimum en yuksek kot veya nokta, yaklasık 3900 m olarak İsvicre Zermatt'ta bulunuyor. Bu rekor yuksekligi ve 2'nci sırayla Zermatt'ın da yakın komsusu İsvicre Sas Fee ve 3'uncu sıra ve 3440 m'lik bir maksimum yukselikle de, Avusturya'nın Tirol bolgesindeki Pitztal buzul kayak merkezi takip ediyor. Saygı ve sevgiyle ilginize sunuyorum.
Oner Govsa

 

Photo: Mt. Ararat ski high camp - 3.750 m



Yaz mevsiminin göbeğinde Igdır'dan da gorulebilen Ağrı Dağı zirvesinin kuzey yamac buzulu

 

Oner abi resimler müthiş çok teşekkürler, lakin kendimi cigercinin onundeki sokak kedisi gibi hissediyorum baktıkca

Valla benim durumum da aynı ve sizler gibi maalesef, aslında agrı devreye girse, ulkemizdeki kayak sezonu bu dag sayesinde baya da uzun olacak ama, iste ulkemizin bu ise genel bakısı da maalesef bu yonde. Gercek su ki; 3 kutsal kitaba ve nuh tufanına da konu bu dag'ın turizme kazandırılmamasını ve uluslararası turizm sektorunun hizmetine sunulmamasını anlamak da mumkun degil, sayet bu dag batılıların elinde olsaydı, ortaya cıkacakları herhalde saskınlıkla izliyor olacaktık, oysa ulkemizi yonetenlerin umurunda bile degil maalesef, ama havalarından da yanlarına varılamıyor bu saskınların, ustelik de herseyi bildiklerini ve hatta uzmanı bile olduklarını sanmaktalar, yani palavra satıslar zirvede maalesef.

Saygı, sevgi ve yeni sezonlara da ve cok uzun sure olarak da hasretle maalesef. Ulkemizin yoneticileri sag olsun ve onların bakıs acılarını da kutluyorum, baska ne diyelim ki ?

Oner Govsa