BAZI BİLGİLENDİRMELER

Bazı Proje Çalışmaları Hakkında

Uludağ'ı Bir Dünya Markası Yapabilmek

KONU: Uludag kayak merkezinin, Alp’in kriter ve boyutlarına sahip bir dunya markası haline gelebilmesi icin; yeni kayak bolgesi ve alanları ile ilgili onerilerim hk:

 

 

 

 

Goggle Earth’ten alınmıs usteki Uludag goruntusunde; yesil renkle cizilmis bulunan elipsin icinde yer alan ve boyut olarak baya da abartılmıs olan, ayrıca yine yesil renkle 1 ve 2 seklinde numaralandırılmıs olan alan, yaklasık olarak Uludag’ın 1’inci ve 2’inci oteller bolgesini ve onların da kendi kayak alanlarını icermekte ve belirtmektedir. Aynı goruntude ve bu kez de kırmızı renkle cizilmis elipsin icinde bulunan ve yine kırmızı renkle vede 3 numarayla belirtilmis olan alan ise, Uludag’ın kuzey dogu ucuna aittir ve bu bolge, Uludag platosunun da en yuksek alanlarını icermekte ve ifade etmektedir ve ayrıca bu bolge, bence Uludag’ın en cok kar alan vede en iyi kar saklayan bir bolgesidir.

Simdi esas en can alıcı onerime geleyim; Soyle ki,

Kırmızıyla cizilmis bu en cok kar alan ve en iyi kar saklayan ve Uludag’ın da en yuksek platosu alanları, bence Uludag’da Alp’in kriter ve boyutlarına sahip bir kayak bolgesi yaratabilmeye en uygun ve en ciddi kayak alanlarıdır. Ayrıca bu kırmızıyla cizilmis ve 3 nolu elipsin icinde ve tarafımdan da isaretlenmis 2 adet kırmızı nokta yer almaktadır ve bu noktaların her birinin yukseklikleri de, yaklasık olarak 2400 m’ler civarındadır. Ustelik bu her iki kırmızı noktanın altında yer alan kuzey yamac, topografik olarak da, cok guzel ve Alp’in kriterlerine de cok uygun bir super Giant Slalom ve Downhill ( FİS kriterlerinde ) resmi musabaka yada yarısma kayak pistlerine de cok uygun gibi gorunmektedir. Dahası, ozellikle bu bolgede ve kuzey yamacta yaratılacak olan ve bu tur Alp’in kriter ve boyutlarına sahip bir resmi yarısma pistinde kullanılabilecek dusey kot farkı toplamı rakamında, en az 700 m ve en cok 800 m’lik bir boyutu yakalayabilmek, bence rahatlıkla mumkun gibi gorunuyor. Ayrıca bu durum, su anlama da geliyor, soyle ki,

1- Ozellikle ve sadece bu bolgede, kayak icin 700 m ile 800 m’lik arasındaki bir dusey kot farkı toplamı kullanılmıs olabilecek, oysa Alp’in ( ve FİS’in kriterlerine de gore ) kriterlerine gore, 550 m ile 1100 m’lik bir dusey kot farkı arasındaki bir toplama sahip ve uygun bir kayak pistinde, Downhill resmi yarısmaları duzenlenebilir.

2- Yine ozellikle ve sadece bu bolgede yaklasık 2400 m’lik bir tepe noktasıyla rahatlıkla 1700 ile 1600 m’lik yukseklikteki en alt arena taban kotlarına kadar da kayabilmek mumkun olabilecek ve boylece de belki 3 ile 5 kilometre arasındaki ve gercek anlamda Alp’in kriter ve boyutlarında vede cok uzun kayak pistlerine de sahip olunabilecektir.

3- Ayrıca bu 3 nolu yeni bolgede yaratılacak diger pistler ise, genelde dogu, kuzey ve batı yelpazesi icinde yer alacak ve boylece sadece bu 3 nolu bolge, Uludag’ın su anki 1 ve 2’inci bolgesi toplamından da, ( Alp’in kriter ve boyutlarına sahip olabildigi icin ) toplam kayak alanları ve genel sportif doygunluk acısından, acıkcası cok daha buyuk ve cok daha doyurucu olabilecektir.

4- Ustelik ve tarafımdan onerilmis olan, Alp’in kriter ve boyutlu vede cok yuksek kapasiteli bu 3 nolu en son bolge, 1 ve 2 noyla belirtilmis olan, 1’inci ve 2’nci oteller bolgesi ve onun kayak alanlarıyla da, sayet birbirlerine baglanabilirse ( ki bu mumkundur ve asla da zor degildir ), iste o zaman Uludag artık Alp’in kriter ve boyutlarına sahip bir dunya markası vede gercek bir kayak merkezi haline gelmis olabilecektir.

5- İstenire bu en son 3 nolu bolgeye de, yeni bir oteller bolgesi daha ilave edilebilir ve hatta ben bunu ozellikle de tavsiye etmekteyim.

Not: Oysaki bu gun icin Uludag; sadece 470 m’lik bir dusey kot farkı toplamı kullanabilen ve tumuyle de Alp’in kriter ve boyutları dısında kalan ve FİS’in onaylayabilecegi bir resmi Downhill yarısma pisti bile bulunmayan, neticede ufacık bir kayak merkezi durumundadır ve bence, Uludag’ı bu durumdan kurtarmak, onun tum gercek potansiyelini kullanarak, onu bir dunya markası haline getirmek gerekiyor. Ancak su an icin bende; Uludag’ın 1 / 25.000 olcekli haritaları yok, ama acıkcası ve ozellikle de bu onerdigim bolgeye ait olan ve bu olcekli haritalar sayet bana gonderilebilirse, ben bu konuda, tum yetkililere her turlu teknik destege ve yardıma ve ustelik de, bila bedel her an hazır ve nazırım. Boylece bu durumu ve bu teklifi de, iste simdi buradan acıklamıs ve yapmıs olayım. Sonuc olarak; gelin hep birlikte ve su bizim Uludag’ı, artık bir dunya markası yapalım diyorum.

Saygı, sevgi ve en icten selamlarımla,
Oner Govsa İns. Muh.

Cok onemli bir teknik dip not: Onermis bulundugum ve ayrıca katkıya da hazır oldugumu beyan ettigim bu yeni Uludag projesine, acıkcası ne derece fayda saglayabilecegim konusunda, sayet bazılarında bazı tereddutler var ise; aslında 1986 yılından bu yana ve bu tur dag projeleriyle de ugrasan biri olarak ben Oner Govsa’yı, sadece onceki Igdır sayın Valisi Dr. Mustafa Tamer’e, yine onceki sayın Valilerimden olan, Kartepe ve Saklıkent kayak merkezlerinin de ilk fikir babası ve yaratıcısı sayılan Huseyin Ogutcen’e ve yine onceki Valim ve Bakanım sayın Kutlu Aktas’a sormakla bile asla yetinilmesin derim. Oner Govsa’yı ve onun bu konudaki teknik donanımlarını; Avusturya’lı dunyaca unlu uzman bay Erich Moscher’e de bizzat ve bilhassa sorması gerekiyor. Avustuya’lı unlu uzman bay Erich Moscher’i, dunya kayak cevreleri cok iyi tanırlar, hatta bu sahis, 2011 FİSU icin Erzurum’daki esas inis yarısma pistini de, su sıralarda ve FİSU adına planlayan esas kisidir. Ama her seye ragmen ve yine de, sayet bay Erich Moscher’i daha iyi kavramak isteyenler olursa, onlar da Avustria Goggle’dan, Ercih Moscher’i yazarak isteyebilir ve bu uzman kisiyi de, cok daha detaylıca ogrenebilir. Dolayısıyla; Oner Govsa’yı ve onun bu tur konulardaki genel teknik donanımlarını ve muhtemel katkılarını, bizzat bay Erich Moscher’den sormasını ve ondan ogrenmesini bilhassa rica etmekteyim. ( Dikkat: Bu bolum ve acıklama; daha ziyade Uludag projesinde yer alacak teknik heyete ve resmi yetkililere yonelik bir acıklamadır )

 

Bahsettiğiniz Alaçam bölgesinin masterplan çalışmaları SE Group tarafından 3 sene evvel yapıldı. Yükleyebildiysem fotoğraflar üstünde yerleştirilen liftlerin çizimleri görülebilir. Bölge kısmen Milli Park sınırları içinde ve tamamı Orman Alanı olduğu için , uygulama için çok özel kanun gerekmekte olduğundan bekleme safhasındadır.

 

Cok degerli Hakan kardesim,

Sizin gondermis yada eklemis oldugunuza baktıgımda; muhtemelen aynı bolgeden bahsetmekte oldugumuz anlasılıyor gibi gorunmekte. Ama sizin gonderdiklerinizde yer alan bazı mekanik tesislere, bence pek de gerek yok gibi gorunuyor ve ayrıca, 1500 m'nin altına da asla inmemek gerekiyor. Dahası bu projeyi; bence ve mutlaka Avusturya ekolune gore ( acıkcası ben bu ekolu biliyor ve hani o ekole de, adeta tapıyorum diyebilirim ) planlamak gerekiyor, sizin eklemis oldugunuz ise, acıkcası bana, Avusturya ekolune uymadıgı seklinde bir goruntu de verdi. Ayrıca; ekli vaziyette gondermis bulundugunuz o calısmayı yapan firmayı ve o firmanın, hangi ekolu tercih ve temsil ettigi konusunu da, henuz tam olarak bilmiyorum. Dahası; sanırım bu bolgenin dogal orman sınırı da, herhalde 2000 m'lik bir yukseklikten baslayıp, asagıya dogru sarkmakta, lakin bende; bu bolgenin henuz 1 / 25.000 olcekli haritaları olmadıgından ( aynı sebeple, bu bolgenin harita ismini de suan icin tam olarak bilemiyorum ), suan icin bu konuda tam ve kesin bir orman sınırı olcusunu de iddia edemem, ama bence simdilik gorunen olcu de, sanki boyle gibi. Ayrıca tum bu detayları; sizinle, uzun uzadıya ve cok detaylıca da konusmak isterim ve bundan, cok buyuk bir keyif de alacagımı umit etmekteyim.

Saygı, sevgi ve en icten dileklerimle vede en kısa surede bulusabilmek umidi ve arzusuyla da, sansınız bol ve gonlunuz de cok ferah olsun.

Oner Govsa İns. Muh.

En son eklenen dip not: Evet ve az once Saygın kardesimizden gelmis olan en son maile gore; burasının, Uludag'ın Alacam bolgesi oldugu kesinlesmis.

 

 

Dahası; burada veya herhangi bir bolgede, elde ve en azından 1 / 25.000 olcekli haritalar olmadan, asla ve asla ciddi bir plan calısması yapılamaz. O sebeple ve malum da oldugu uzere; ilk once, bu olcekli haritalara cok acil ihtiyac olmaktadır. Yani ve acıkcası; ilk once ve ilgili bolge, (uzun yıllara ait; hem gorsel ve hem de matematiksel olarak) klimatolojik ve topografik olarak yeterince arastırılmıs ise, ardından ve hemen, bu olcekli haritalara ihtiyac duyulmaktadır ve bu haritalar ortaya cıktıgında da, artık ve bir uzman olarak bu isi cozmek, hic de zor olmayacaktır. Oysa suan icin bu olcekli haritalar henuz elimizde bulunmuyor ve bu haritalara uygun olmayan hicbir plan calısması da, elbette ki ve asla dikkate alınmaz, alınamaz. Neticede ortaya cıkartılacak bir on proje ve fizibilitenin ve onun tum diger hayati detaylarının da, ardından ve yine bu olcekli haritalar dikkate alınarak cozumlenecegi de asikardır. Kısaca, ciddi bir plan gelistirebilmek veya en azından bu konuda faydalı olabilmek adına, artık bu Alacam adlı bolgenin 1 / 25.000 olcekli haritalarına acil ihtiyacımız var yada ve acıkcası, benim cok acil ihtiyacım var.

Saygı ve sevgilerimle.

Oner Govsa İns. Muh.

 

 

Cok degerli kardesim; bizim simdi ve Uludag icin bahsettigimiz bu yeni (Alacam adında oldugu belirtilen bolge) bolge, bambaska bir yerde ve buranın da, Uludag'ın suanki 1'inci ve 2'nci oteller bolgesi ve kayak alanlarıyla hic bir ilgisi yok, onlardan da (kuzey agırlıklı bir kuzey dogu yonunde) baya da uzakta, ama bu yeni bolge planlanır ve realize de edilebilirse, elbette ki ve bir sekilde bu yeni bolgeyi de, Uludag'ın suanki 2'nci oteller bolgesi ve onun kayak alanlarıyla da, (burası da, zaten 1'inci bolgeyle baglı durumda) mutlaka ve hatta kesinlikle birbirlerine baglamak gerekiyor ve bu da, teknik acıdan mumkundur.

Ancak az once sizin belirtmis oldugunuz sey ise, Uludag'ın suanki 1'inci ve 2'nci oteller bolgesindeki otellerin konuslandırıldıgı yanlıs alanlar ve o sebeple de ortaya cıkan kısa kayak pistleri durumuydu. Evet size bu konuda da aynen katılıyorum, bence bu ilk bolgedeki otellerin yerleri; ya 1620 m'lik yukseklikteki Sarıalan'da yada suan ve eski adıyla Mandra'nın oldugu yerin hemen batısı altında bulunan ve en cok 1700 m'lik yukseklikteki o yakın alanda olmalıydı. Ustelik iste o zaman; simdiki bu 1'inci ve 2'nci 2 Uludag oteller bolgesindeki kayak alanları ve pistleri de, elbette ki cok daha uzun olabilecekti, ama yine de FİS kriterlerine uygun bir downhill yarısma pistini bu bolgede yaratabilmek, muhtemelen mumkun olamayacaktı gibi de gorunmekte. Herneyse olan olmus bir kere, simdi buraları ve tumuyle yıkmanın, etrafı da tam bir enkaz yıgını haline getirmenin, bence ve artık pek de manası yok.

Dolayısıyla ve simdi; Uludag'ın en cok kar alan ve en uzun kar saklayan ve Alp'in kriter ve boyutlarına sahip cok guzel kayak alanları ve kayak pistleri veren bu en degerli ve en yeni Karacam adlı bolgesinden faydalanmaya ve bu bolgeyi de, suanki eski oteller bolgesiyle birbirlerine baglamaya bakmak gerekiyor. Bence Uludag'da ve su asamada yapılması gereken tek hayati imalat, sadece ve sadece bu olmalı ve su anda baska bir sey de bakmaya hic gerek yok acıkcası.

Sayet Uludag'ın, artık gercek bir dunya markası haline getirilmesi isteniyorsa; yapılması gereken sadece budur ve Hukumet de ve tum Burokrasi de, bu konuya yardımcı olmaya ve bu konuya katkı koymaya ve bu islerin de tumuyle onunu acmaya canla basla katılmalıdır.

Aksi halde ve bu konuda, asla ve asla bir dunya markası yaratılamaz ve ortaya atılan ve ornegin Uludag bir Davos olacak seklindeki bu tur tum iddialar da, tumuyle bos ve tamamen degersiz sozler yada laflar olarak kalmaya mahkum olur. Kaldı ki Uludag'ın veya herhangi bir dagın yada herhangi bir kayak bolgesinin; Davos'a yada bir baska yere benzemeye calısması gibi bir derdi de yok ve boyle bir derdi de zaten olamaz ve olmamalı da. Cunku her dagın karakteristik ozellikleri farklıdır ve o farklı karakteristik ozelliklere gore veya uygun olarak gelistirilen yada yapılan plan veya projenin de, neticede o dagın genel karakteristik ozelliklerine (ortaya cıkan proje; bu ozellikleri ve bir sekilde zaten yansıtacaktır) uyacagı ve uyması gerektigi de asikardır, dolayısıyla da ortaya cıkacak planın veya projenin de, neticede ve dagın kendi durumundan kaynaklanan ve kendine ozgu bir karakteristik ozelligi de olacaktır ve olmalıdır da. Neticede; planlamaya, teknik acıdan bu sekilde bakılması gerekiyor, aksiyse ve elbette ki cok gulunc olur. Sonuc olarak ve ornegin burada; Uludag kendi ozelliklerini ortaya koyacak ve o ozellikleriyle de once kendine benzeyecek, sonra da ve bu ozellikleriyle kendini dunyaya kabul ettirecek ve oylece de, artık Uludag adıyla bir dunya markası haline gelebilecektir.

Saygı, sevgi ve en iyi dileklerimle.

Oner Govsa İns. Muh.

 

3 sezon evvel zirveden değil ama 2000 metre civarından 1100 metredeki köyün içine kadar (düşey 900 metre) kaymıştık. Oralarda kayabilmek için bir düzen kurulması lazım, araştırma içindeyiz.

 

Selam Hakan'cım;

Uludag Alacam'ın burası, tam bir kuzey yamac ve bu kuzey yon bile olsa, bence burada asla va asla 1500 m'nin altına inmemek gerekiyor. (bilindigi gibi ve ornegin 1'inci oteller bolgesine giden simdiki ilk yolda bulunan ve batıya cepheli Kirazlıyayla'nın yuksekligi 1500 m'de, oysa burası tam olarak kuzey cephede yer almakta) Aksi halde daha asagısı icin yapay kar imalatı gerekecek; lakin Uludag, (genel ruzgar ve yagıs yonu de olarak ve her iki taraftan da denizlere cok yakın) hem yuksek neme sahip ve hem de, daha asagıları gerektiginden daha sıcak da olmakta, yani yapay kar imalatında sıkıntılar yasanabilir. O sebeple de, yapay kar imalatına gereksimin duyabilen projelere, pek bakmamak yada itibar etmemek lazım. Acıkcası batılı firmalar (bu firma; isterse bu konuda bir dunya lideri olsun, hic fark etmez); bizim dagımızla ilgili bu tur teknik detayları, elbette ki bizim kadar iyi bilemez ve tahlil de edemez, cunku bu dag bizim ve bu dagla en cok biz hasır nesir olmakta ve vakit de gecirmekteyiz (yani, batılı istese bile, bizim dagımızda ve elbette ki bizim kadar zaman geciremez ve bu tur teknik detaylar da, cok uzun zaman ve cok da inceleme ister. Acıkcası batılı, bizim dagların farklı dogal kar sınırlarını, ortalama bulut yuksekliklerini ve fırtına etki yuksekliklerini bile bilmez ) ve o sebeple de, bu dagı en iyi biz tahlil edebilir ve biz bilebiliriz. Kısaca; sayet bu hayati detaylar yeterince iyi bilinemez ve projeye de yansıtılamaz ise, bu proje ya yanlıs yada ve en azından eksik olur (esela Kartalkaya'nın yanlısları turunden gibi). Sonuc olarak ve bu yamacın dogal topografik yapısına da bakarak; benim burada ve kullanmayı dusundugum maksimum dusey kot farkı toplamı; yaklasık 2400 m'lik bir yukseklikten (zirveden) baslayarak, 1550 veya en cok 1500 m'lik bir yukseklige sahip taban kotu arasındaki 850 yada en cok 900 m kadar olabilecektir ve bu da, bir Alp'in kriteri ve boyutu demektir ve bence, bu dagı daha fazla zorlayamayız ve zaten buna artık gerek de yoktur.

Saygı, sevgi ve en kısa surede bulusup gorusebilmek dilegiyle.

Oner Govsa İns. Muh.

 

En azından dünya ölçeğinde değerlendirirsek "kızak pisti" olmaktan çıkıp "kayak merkezi" olur

Cok degerli arkadasım;

Bu konuda sana aynen katılıyorum ve elbetteki, bizim buradaki oncelikli ve tek ana gayemiz, artık Uludag'ı ve sadece Alp'in kriter ve boyutlarında ciddi bir kayak merkezi haline getirebilmektir. Ancak bu Alacam bolgesi, sayet tum potansiyeli de kapsayacak bir bicimde ve cok dogru bir sekilde ( onem ve oncelikle vede bence, Avusturya ekolune gore ) planlanır ve ayrıca bu yeni bolge, simdiki ( yani ve suanki, 1 ve 2'nci oteller bolgesi ve onların simdiki kendi kayak alanları ) oteller ve kayak alanları bolgesiyle de ve yine cok dogru bir sekilde birbirlerine baglanabilirse ( ki bu; aslında teknik olarak mumkundur ), iste ancak o zaman, hem Alp'in krtiterleri ve hem de toplam boyut olarak, acıkcası ve mesela Avusturya Tirol'lerin unlu ve buyukce bir bolgesi sayılan Alpbachtal'dan ( İnnsbruck Steinach'tan veya İnnsbruck Seefeld'ten yada Lermos'tan veya Silvertta Galtur'den yada İnnsbruck'un Gotzens, mutters ve Axamer Lizum birlikteliginden veya ornegin ve yine tek basına cok unlu Arlberg bolgesindeki bir Zurs'ten ve bir Lech'ten bile vs.) yada Almanya'nın unlu Garmis'inden veya yine Almanya'nın cok unlu ve bana gore en buyuk Obersdorf'undan bile belki buyuk olabilir ve hatta bu yeni Alp'in kriter ve boyutuyla Uludag, belki de ve tek basına Alp'lerin 50 buyugu ( veya belki de ilk 40'ın ) icinde bile yer alabilir. Yani Alp'in kriter ve boyutlarındaki bu yeni muhtemel olcu, artık dunya kayak merkezleri icinde, ciddi bir marka haline gelinmis demek olacaktır. Hatta bu buyuk haliyle Uludag; acıkcası suanki mevcut duruma gore, Balkanlar'ın da ( ve suan ki haliyle, buna Bansko bile dahildir ) en buyugu olabilecektir. (( Dikkat: Uzman bir plancı ve bir kayakcı gozuyle yaptıgım bu iddialı ifadeyi ben, adını saydıgım tum bu kayak bolgelerinde kayak yapmıs ( sadece Bansko haric, ama onu da planından ve skimap'inden degerlendirdim ) ve buraları da bilen ve teknik olarak da, genis bir perspektiften degerlendiren bir kisi olarak belirtmis bulunuyorum ))

Saygı, sevgi ve selamlarımla

Oner Govsa İns. Muh.

 

Öner Bey çok haklı bence, son 10 yılda kaymaya gittiğim günlerin çoğunda kayılacak kalınlıkta kar Kirazlıyayla'da başlamıştır. Yani 1500 ün altına inmek çok yanlış olur. Avrupa bu konuda bize göre çok avantajlı, pistler rahatlıkla 700 lere kadar inebiliyor. Dağ sıraları da çok daha yüksek. Türkiye'nin en iyi yerleri Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz, Alpler ile rekabet edecek kayak merkezleri o bölgeden çıkabilir. Uludağ ise 3. bölge açılırsa Bulgaristan gibi fiyat avantajı ile yabancı turist çekmeye başlayabilir. Sonuç itibarıyla tatminkar bir kayak merkezimiz olur.

Cok degerli arkadasım;

Evet Alp'lerde ancak ve sayıca da az bazı yerlerde 700 m'lik alcaklıklara kadar inilebiliyor, ama bu oldukca azınlıktadır ve ornegin bu alcak taban kotları, mesela Sladming'de ve Brixental ve Zillertall bolgesinde var. Ancak ve genelde, cogunlugun indigi en alt taban kotları, 800 ( Kitzbuhel ve Zelam see vs gibi ) ve hatta 900 m'lerin pek altında da olmuyor ve bu arada, ayrıca bu alcak kotların cok uzerindeki ve bu kez de yuksek taban kotlarına sahip pek cok kayak bolgesi de var elbette ki.

Ama ornegin benim Tirol bolgesinde uzun yıllardır gozledigim genel gercek su; henhangi bir kayak sezonu icinde ve normallerinde seyreden mevsimlerine gore ve ozellikle de kuzey yamacta kalmak kaydıyla, ortalama dogal kar sınırı, yaklasık 900 ile 1000 m'lik yuksekliklerden baslamaktadır. Dahası ve mesela aynı mevsimde ve yine aynı sartlar altında vede yine aynı kuzey yonde olmak kaydıyla, ornegin bizim Marmara bolgesindeki bir dagın kuzey yamacının dogal kar sınırıyla, Tirol'lerin dogal kar sınırı arasında, bence 1700 ile 2000 feet'lik bir olcu farkı da var ve zaten bu da, 500 ile 600 m'lik bir farka tekabul etmekte. Dolayısıyla ve sonuc olarak; daha guney enlemlerde yer alan Marmara bolgesi dagındaki bir kuzey yamaca ait dogal kar sınırının, en az 1400 veya 1500 m'lik bir yukseklik oldugu da ortaya cıkıyor. Ancak ulkemizde ve bu kez de daha guney enlemlere inildikce, bu kuzey yamac genel dogal kar sınırı da, elbette ki gittikce daha yukarılara cekiliyor ve 1800, 1900 ve hatta en az 2000 m'lik bir yukseklik sınırına kadar da cıkabiliyor.

Bu arada ve bu vesileyle de; bu kez dogu karadeniz bolgesi daglarıyla ilgili bir teknik detayı hatırlatmakta fayda var, soyle ki; bir kayak mevsiminde ve bir kayak turizmi ve endustrisi icin, acıkcası bu bolgenin en buyuk handikapı, genelde ve neredeyse surekli yasanan cok yogun bulutlu gun sayılarının cokluguyla da birlikte ve cok yogun ve asırı bir sis olayı durumudur. O sebeple bu dogu karadez bolgesi daglarının, acıkcası ve gecerli Alp'in kriterlerine gore kıs turizminden pek pay alabilmesi cok zordur, ama dogu anadolunun sis ve bulutlu gun kosulları farklı ve iyidir. Alp'ler'de de yogun bulutlu gun sayısı vardır, ama en azından orada sis olayı neredeyse hic olmuyor, cunku Alp'lerin nem oranları cok dusuktur. Bu en oncelikli ve hayati teknik detaylar, elbette ki benim icadım degildir, neticede ve hayati derecede onemli ve cok da oncelikli bu teknik detaylar, bu isin uzmanlarınca mutlaka dikkate alınarak degerlendirilmektedir. Yani, neredeyse surekli yuksek nemli ve yogun sisli bir bolgede, acıkcası mevcut ve gecerli Alp'in kriterlerine gore, bir kayak merkezi planlanmaz ve yapılmaz. Yani ve teknik olarak; yuksek nem ve ona baglı yogun sis olayı, bulutlu gun sayısının coklugundan bile onceliklidir.

Ama ona ragmen, genel kayak turisti, mesela Alp'lerde gidecegi bolgelerin, oncelikle gunesli gun sayısı fazla olan yerlerini ozellikle tercih etmektedir ve bu konuda da, oradaki tum kataloglar, bu detayı da onem ve oncelikle belirtmekte ve cok da acık bir sekilde hep one cıkarmaktadır. Cunku, tum Alp kayak turizminin genel sloganı, "kar ve gunes" seklindedir, yani bu is, ancak boyle pazarlanabiliyor ve yalnızca boyle alıcı bulabiliyor, simdi buradaki kar ve gunes sloganından gunesi cıkartın, inanın ki bunu ve sadece kar olarak neredeyse hic kimse almaz ve Alp kayak turizmi de coker. Oysaki bu yuksek nem ve yogun sis olayı, aslında buluttan bile cok daha buyuk ve daha da oncelikli bir problemdir, maalesef bu hayati dogal problem, dogu karadeniz bolge daglarında, genelde vede yogun olarak var.

Saygı, sevgi ve en iyi dileklerimle

Oner Govsa

 

Dahası ve yine bu konuyla alakalı ve bu kez de cok onemli bir baska teknik detay daha vereyim, soyle ki;

Ornegin Bolu Koroglu dagı Kartalkaya'da, herhalde kayak sezonunun daha da uzun olmasına yonelik olsa gerek, otelleri 2000 m'lik bir yukseklige konuslandırmıslar, halbuki ve bir kayak sezonu icinde, Bolu Koroglu dagının bulutlu gun sayısı baya da fazladır ve ustelik de, kayak sezonu sırasındaki genel bulut etki yuksekligi de, cogunlukla ve yaklasık 1950 m'lik bir yukseklikten baslayarak yukarı cıkmaktadır ( ustelik bu gereksiz yukseklik, asırı soguk gunler de, bu kez de asırı sogukluktan kaynaklanan ayrı ve ilave bir problem daha yaratmaktadır ). Eeee o zaman da, bulutlu gunler sırasında ve genelde 2000 m'de yer alan oteller de ve neredeyse surekli bulutun icinde yer almaktadır ve bu durum da, elbette ki cok ciddi bir proje hatası anlamına gelmektedir. Oysaki Avusturya ekolunun; onem ve oncelikli genel planlama anlayısı, genelde ve neredeyse her turlu hava sartlarında, mumkun olabilen en iyi kosullarda kayak yapabilmeyi saglamaya yoneliktir.

Saygı ve sevgiyle

Oner Govsa

 

Evet; Kartalkaya Sarıalan, sanırım 1400 m'de yer almakta, ama bence burada kayak 1500 m'lere kadar inebilmeliydi ( ve bu olasılık; Dorukkaya'nın arka pistinde topografik ve teknik olarak mumkundu ) ve oteller de, mutlaka ve yine bu aynı yuksekliklerde yada Sarıalan'ın guney dibinde ( yani ve kuzey yamactan en asgıya kadar inecek kayak pistinin arenası dibinde ) olmalıydı.

Saygı ve sevgiler

Oner Govsa

 

Türk kayak merkezlerinin kar güvenirligi sınırı (line of natural snow reliability) üzerine doktora tezi hazırlıyorum. Burada dogal kar sınırı olarak bahsettiginiz 1400-2000m arası degerler ilgimi çekti. Bu bahsettikleriniz benim tam da aradıgım degerler, beni bu verilerle ilgili herhangi bir kaynaga yonlendirmeniz mümkün müdür?

Selam Cenk bey

Elimde ne yazık ki, sizin sozunu ettiginiz turde ve boyle bir kaynak yok ve burada belirmis oldugum rakamlar; sadece, uzun yıllara ve tarafıma ait ve degisik tarihlerde karısatırmalı gorsel deneyimlerime dayanmaktadır. O sebeple ne yazık ki size gercek bir kaynak oneremiyorum. Ama belki bazı ornekler verebilir ve bazı naciz tavsiyelerde de bulunabilirim, soyle ki; mesela Avusturya Tirol bolgesinde ve bir kayak sezonu icinde ve ozellikle de kuzey yamactaki ortalama dogal kar sınırları, genelde 900 m ile 1000 m'lik yukseklik sınırları arasından baslamaktadır. Buradan devamla ve bence de, bu Tirol bolgesi ortalama dogal kar sınırı ile, daha guney enlemlerde yer alam bizim ulke daglarının yine kuzey yamac ortalama dogal kar sınırları arasında en cok 1700 ile 2000 fit'lik ( 1 fit = yaklasık 30,5 cm ) bir fark var, yani ve 500 m'lik ile 600 m'lik arasında bir fark var, bunu sadece uzun yıllara ait vede karsılastırmalı gozlemlerime ve tecrubelerime dayanarak iddia etmekteyim.

Lakin bu iddiamı siz; belki ve bir kayak sezonu icinde, sadece Snowforecast sitesinin donma sınırı yuksekliklerinden faydalanarak ve bizim ulkemizin bazı kayak merkezleriyle de karsılastırmalar yaparak, bence bazı muhtemel sonuclara ulasabilmeniz de mumkun olabilir. Bunun icin ve ozellikle de tam kuzey yamacta olmak kaydıyla size birkac isim vermeliyim, once Tirol bolgesinden İnnsbruck Gotzens, Steinach am brenner, Lermos, ve Seefeld vs gibi ve bu kez de Turkiye ornekleri olarak, Uludag, Erciyes, İzmir Bozdag ve belki de, hani biraz da Kartalkaya vs gibi olabilir ( Turkiye'nin batı ortası ve hani cok azda kuzeyi gibi ). Ozellikle Turkiye'de adlarını verdigim bu merkezler icin, genelde ve bir kayak sezonu icindeki ortalama dogal kar sınırlarının, 1500 ile 1600 m'lik yuksekliklere tekabul etmekte olacagını veya muhtemelen bu aynı rakamları bulabileceginizi yada bu rakamların teyidini alabileceginizi sanmaktayım. Belki en kuzey noktadaki Kartalkaya'da, bu ortalama dogal kar sınırı rakamı, muhtemelen 1400 ile 1500 m'lik bir yukseklik olarak da karsımıza cıkabilir, ama adlarını verdigim digerleri icin bence bu rakam, 1500 ile 1600 m'lik bir yuksekligin asla altına inmeyecektir ve dahası, ulkemizde daha guney enlemlere inildikce, yani mesela Isparta veya Akdeniz Antalya'da bu sınır, en az 200 veya 300 m daha yukselebilecektir. Ustelik ve tabiki de, sadece kuzey yamacta kalmak kaydıyla.

Saygılarımla basarılarınızın devamını dilerim.

Oner Govsa İns. Muh.

 

Bu konuda; simdi aklıma yine buna benzer ama, bir baska yol veya hesaplama sekli daha geldi, soyle ki; Ornek olarak adlarını veridigim o Tirol bolgesindeki kayak merkezlerinin ( ayrıca bunlara; Brixentall bolgesindeki Elmau adlı kayak merkezini de katabilirsiniz ) en alt taban kotları olan ve sırasıyla 900, 1000, 1100 ve 1200 m'lik yuksekliklerdeki uzun yıllara ve 15 aralık ile mart sonuna kadarki doneme ait ortalama yuksek sıcaklıkları degerlerini, Tukiye'nin batısı ortalarında ve cok az da kuzeyinde kalan bolgede yer alan yuksek dagların yine kuzey yamaclarında ve yaklasık 1500 ve 1600 m'lik yukseklklerde yer alan bazı yerlesim yerlerinin ve yine uzun yıllara ve yine aynı donem ve aylara ait ortalama yuksek sıcaklıklarını enterpolasyon metoduyla karsılastırmak ve oylece Turkiye'nin bu bolgesindeki ortalama dogal kar sınırları konusunda bazı teknik sonuclara varabilmek veya bunların matematiksel teyitlerini alabilmek, bence mumkun olabilir.

Saygı ve sevgilerimle

Oner Govsa İns. Muh.

 

Keske size daha fazla bir faydam dokunabilse. Ancak sizinde bildiginiz gibi, donma derecesiyle, ortalama dogal kar sınırları arasında bir bag bulunsa bile, herhangi bir kayak sezonu icindeki ortalama dogal kar sınırları, genelde donma derecesinin her zaman cok daha asagısında veya altında gerceklesmektedir ve yine bildigimiz gibi ortalama dogal kar sınırlarının, gunduzleri gerceklesen ortalama yuksek sıcaklıklarıyla da birlikte, bu kez de geceleri gerceklesen ortalama dusuk sıcaklıklar ( karın gece donması, hatta groomer'la veya snowtrack'la sıkıstırılması bile erimeyi cok yavaslatmakta ve bu cok onemlidir ) ve sonunda da, kar yagıs miktarları arasındaki uclu iliski ( elbette ki buna; yukseklik ve bu yarı kurede kuzey yon de katkı yapmakta ve hatta ortalama gunselenme saati, hatta ortalama toprak sıcaklıkları bile etki etmekte ), sanırım cok daha gercekci bir hesaplamaya temel olabilecektir. O sebeple, bence ve en azından bu uclu iliskiyi esas temel almanız, acaba cok daha dogru ve cok daha gercekci olmaz mı ? Saygı ve basarı dileklerimle

Oner Govsa İns. Muh.

 

Öner abi selamlar, harita çalışmalarım esnasında Alaçam'ı referans alma amaçlı yukarıdaki Google Earth görüntünüze bakıyordum ki 1 ve 2. bölgeleri gösteren sınırları düzeltme ihtiyacı hissettim. Yeşil sınırlı alan neredeyse tamamen Uludağ'ın gerçek zirvesi ve çevresindeki sirk göllerine işaret etmekte, oteller ve kayak alanlarının yer aldığı birinci ve ikinci bölgeler ise, resime göre bu alanın sağında kalmakta (genelde çayır rengi, zaten google imajındaki beyaz bölgeler genelde 2100 m ve üstü)

Evet canım kardesim; yesil renkle isaretlenmis ve simdiki 1'nci ve 2'nci bolge diye niteledigim alan, esasında kırmızı cizili alandan biraz daha uzakta ve daha da sagında yer alıyor olmalıydı, yani bu konuda haklısın, yani yesil renkle cizilmis alan aslında tam yerinde degil ve google earth harita resminde biraz solda yer almıs maalesef, ama ben bunu hemen sonradan farkettim, zaten bu cizimleri de teknik destekle ve yardımla da yaptırabilmistim, sonunda ve yine de bu yanlıslıgı pek sorun etmedim acıkcası, cunku zaten esasında bizim belirtmek istedigimiz ve asıl isaretledigimiz yer Alacam bolgesiydi ve o da kırmızıyla isaretlenmis alandı ve o da zaten asagı yukarı tam yerinde cizilmis gibi, nasılsa simdiki ve yesil renkle de isaretlenmis 1'nci ve 2'nci bolge bir sekilde bitmis vede sekillenmis bir yer neticede, burada esas ve dikkat cekici olan artık daha ziyade kırmızı renkle isaretlenmis alan olarak Alacam bolgesiydi ve o da zaten yer olarak genelde dogru isaretlenmisse bence mesele yok. Ama ilgin ve dikkatin icin cok tesekkurler degerli kardesim. Bence bu Alacam bolgesinin, Uludag turizmine mutlaka ama mutlaka ilave edilip katılması sart, hem de acilen ve dilerin bu cok guzel olay en kısa surede gerceklesebilsin. Yoksa ve suanki haliyle bu yuce dag, bana gore ve sadece bir fare dogurmus ne yazık ki.

Saygı, sevgi ve en iyi dileklerimle.

Oner Govsa

 

3 yıl önce görmüşsünüz araştırmışsınız, tebrik ederim. 3. bölgeyi 4 gözle bekleriz.



Ben de daha iyi anlaşılması için bir versiyon hazırladım.

Sarı yuvarlak : beceren pistinin olduğu birinci bölge. İtfaiye binasının olduğu pistleri ikiye bölen kara yolu gözüküyor.

Yeşil yuvarlak : 2. bölge eklenerek büyütülen şimdiki uludağ kayak alanlarının hepsi.

Kırmızı yuvarlak : öner beyin bahsettiği yer.

Kuşaklı ve tutyeli telesiyejleri de yeşil çizdim yer anlaşılsın diye. Uludağın kaçta kaçında yerleşmiş pistler dikkatinizi çekerim. Beyaz ile gözüken sıra dağların her biri çok güzel şeyler vaadediyor. Ayrıca farkettiyseniz şimdiki pistte çim kayağı havası eserken daha beyaz gözüken çok bölge var.

Kırmızı alan hem şehirler arası yola yakın hem de hava alanına. Güncel uydu görüntüleri ve dağın 3 boyutlu modellenmesi ile ciddi bir çalışma sonucu Ulu şeyler vadediyor gerçekten Uludağımız.

Gercekten ve suan icin bu buyuk dag Uludag'dan; iste ve tıpkı sizin de belirttiginiz gibi sadece bir fare dogurtulmus, ustelik de tum Alp'in kriter ve boyutları dısında ve cok da yanlıslıklar dolu, dahası muthis turlu plansızlıklarla da birlikte. Neticede ve ustelik bu Alacam bolgesini hakkını da tam olarak verdigimiz zaman, 900 m'lik bir dusey kot farkı toplamı kullanılacak, boylece ve zaten o bolgenin topografik yapısı uygunlugu neticesinde de, FİS onaylı bir resmi downhill yarısma pistine bile sahip olunabilecektir.

Bence 3 bitisik devasa bolgeyi iceren veya kapsayan Alacam kayak arenasında, uygun projelendirmeyle ve muhtemelen gunluk max 20.000 kayakcı kapasitesi ve ona uyan mekanik tesis yerlesimleri ve uygun kapasiteleri de eklendiginde, muhtemelen 100 km civarı veya az ustu uzunlugunda bir kayak pisti boy toplamı da bulunabilecektir, neticede o 3 devasa bolgeden olusan Alacam bolgesinin toplan kayak alanı ve topografik yapısı da buna zaten uygundur ve genel olarak bu bolgede ve kuzey yamacta mesela, 2400 m'lik bir yuksekliikle, 1500 m'lik bir yukseklik taban kotları arasında kayılacaktır, ama bu bolgedeki kayak alanları ve pistleri, sezon bası, sezon ici kotu hava kosulları ve sezon sonundaki yuksege cekilmis dogal kar sınırları da dikkate alınarak, en az 2 veya 3 kademeli olarak planlanmıs olacaktır, tıpkı Alp'lerdeki gibi ve o kriterlere uygun olarak tabiki de. Aslında gerekli mekanik tesis takviyesiyle birlikte ve tabi bazı kayak pistleri ve baglantı pistleriyle de birlikte, esasta bu Alacam bolgesi ve mevcut topografik duruma da gore ve teknik olarak da ve hatta simdiki 2'nci bolgeye baya da uzak olsa bile ve yine de bu Alacam bolgesi 2'nci bolgeyle kayak pistleri olarak baglanabilir, yani bu durum mevcut topografik uygunluk ve teknik acıdan da fazlasıyla mumkundur bence.

Dahası; bu Alacam bolgesiyle, simdiki bu 2'nci bolge, Sarılan yaylası teleferik ust istasyonuu bolgesi ve hatta yine simdiki 1'nci bolge bile, esasında ustten ve bir dag treniyle bir birleriyle de kolayca baglanabilir, bana gore bu dagın mevcut mukemmel topografik yapısı buna fazlasıyla da uygundur. Ama bu dag treni hattı, mevcut ve potansiyel kayak pistlerini asla bolmemeli ve ortadan da kaldırmamalı bir tarzda projelendirilmeli, bazı yerlerde mesela ufak celik viyaduklerle kayak pistlerinin ustunden gecmeli, ayrıca bu dag treni cekme halatlı olmamalı, minimal egimlerde kıvrılarak ve bazen varyantlar yaparak normal rayları uzerinden gitmeli, ama egimlerin arttıgı bazı yerlerde de kremayer disli takviyesine de sahip olabilmeli aynı zamanda ve tıpkı Alp'lerdeki pek cok benzer orneklerinde de oldugu gibi. Neticede bu dag treni isterse kayacıya da veya kayacı dısındakilere de, bir İsvicre Glacier Expess turunde, lakin biraz daha yavasca bir dag gezisi de yaptırabilecektir ayrıca. ben sahsen bir insaat muhendisi ve dag plancısı olarak buranın dogal topografik yapısına da, google earth'tan 3 boyutlu bir tarzla iyice baktıgımda ve iyice de inceledegim zaman, acıkcası tum bu anlattıklarımı ve tumuyle de bitmis bir sekilde beynimin icin de gormekteyim suan. Velhasıl; tumuyle de Alp'in kriter ve boyutlarına sahip, cok dogru ve yeterince buyuk bir projeyle, ustelik tum bolgeleri de birbirleriyle baglamıs olan boylesi bir dag treninin varlıgıyla da birlikte, tabi devasa kayak alanlarıyla da bir arada, ustelik 12 ay kullanıma yonelik mukemmel (zaten bu bolgede muthis bir nufus yogunlugu var ve o dag treni, sayet istenirse yazın bile, pek cok degisik dag sporları ve dag eglenceleri yonunde baya da fazla bir talep gorecektir muhtemelen, tabi yukardaki irtibatlı bazı kafe ve restronlarla da birlikte ustelik) bir planlamayla da ve tabi cok guzel bir isletmeyle de birlikte burayı bir hayal ediverin isterseniz, acaba ve boylesi bir Bursa Uludag turizmi artık cag atlamıs ve cok ciddi bir marka haline de gelmis olabilir mi sizce ? Yoksa ve hala bu simdiki dandik haliyle mi anılır sizce ?

Neticede ve bundan sonrasına da artık sizler karar verin isterseniz. Bence bu durumda acaba Uludag hangi ve nasıl bir sıraya oturtulabilir sizce ? Ama bizimkiler mesela ve maaesef bu tur bir planmamanın butununu de asla dusunemezler genelde, ayrıca kuzey İtalya sud Tirol dag plancıları ornegin, bu konularda mukemmeldirler gercekten ama, onlar da biraz kendi musterilerinin bir kısmını kacırmayı da mesela asla goze almak istemezler genelde ve planlama bazında ve o sebeple bazı eksiklikler bırakırlar yine de, yani kendi bolgelerini hep biraz kollarlar genelde. Dahası bu yabacı uzmanlar daha guney enlemlerde yer alan ulkemizdeki gunes acılarının kayak alanlarına ve kar tabakasına etkilerini de pek fazla bilemezler, o nedenle bu yonde ve bazı kayak pistleri tercihlerinde mutlaka bazı onemli hatalar da yaparlar genelde. Neticede ve benim hayalimdeki esas Uludag da; iste boyle Alp'in kriter ve boyutlarında devasa kayak alanlarına, cok uzun kayak pistlerine de sahip ve mekanik tesislerinde pek kuyruklar da olusmayan, kayak pistlerinde de mangalcıların asla dolasamadıgı turde ve bu ustte yazdıgım gibidir ve tabi bunun planlamasının basında da olmak isterim gercekten, cunku bu cok heyecan verici ve de cok zevklidir bana gore.

Saygı ve sevgiyle, tum bunları hayallerinize ve sayet mumkunse de, ayrıca yuksek katkılarınıza da sunuyorum acıkcası. Hadi bir el verin ve boylece cok bir ciddi marka da yaratalım diyorum sizlere.

Oner Govsa

 

Denizli Çivril Işıklıgöl Akdağ Kış, Dağ Sporları ve Eğlenceleri Merkezi

 

Bugun izmir'e donerken karla kapli zirvelerde gordugum beni oldukca heyecanlandirdi. Mukemmel bir egimle ve zirveye kadar ulasan teleferik direkleri sonrasi internette yaptigim arastirmayla emin oldum. Cok guzel bir kayak merkezi yolda, Denizli'nin Tavas ilcesinde Bozdag Kayak merkezi olarak baslatilan calismalar neredeyse tamamlanmak uzere, bu kis olmasa da eminim seneye uludag'a ciddi bir alternatif geliyor. Ne acidir ki Izmir'in hemen yanindaki Bozdag'i kendi kaderine birakanlara inat ironik bir sekilde ayni isimle Denizli'den Ege'ye guzel bir armagan geliyor. Umuyorum ki onumuzdeki kis bu proje hayata gececektir.

ilgilenenler icin haberin detayi ektedir
http://www.haberler.com/denizli-valisi-demir-bozdag-ege-nin-kayak-merkezi-3321828-haberi/

 

Bu Denizli Bozdag kayak merkezi calısmaları rahmetli eski Vali Recep Yazıcıoglu doneminde baslamıstı ve simdi de ancak iste bunu konusuyor oldukları bir doneme de gelinebildi, yani bu tur isler ulkemizde cok agır yuruyor maalesef. Bu Bozdag topografik olarak gercekten cok guzel ve cok da uygun bir dag, hatta bende bunun ozel hava fotografları bile var. Fakat, Denizli'de en cok kar alan ve bence bu ise de en uygun olan ilk dag, Civril ısıklıgol'un hemen ustundeki ve 2400 kusur m'lik bir zirveye de sahip olan Akdag'dır, zaten bunun 1 / 25.000 olcekli haritalardaki esas adı da akdag'dır (Denizli de 2 akdag var ve 2'ncisi de hemen Denizli ustu olan 2300 m'lik karcı dagıdır), yani bunlar cok kar alan ve cogunlukla da ustleri hep beyaz olan bir dag anlamındadır, Civril Isıklıgol'deki bu Akdag da hem Balkanlar ve hem de orta Akdeniz koridorundan, yani 2 yonden de cok kar alır, velhasıl bu dagı yakınında perdeleyecek kadar hicbir ciddi yukseklik yok, o yuzden bu dag ve 2 koridordan da cok kar alır ve bu dagın kuzey yamac egimleri de cok cok uygundur ve cok da guzeldir, ayrıca cok az mekanik tesis yatırımıyla bile ve hemen faaliyete gececek ve isletme maliyetleri de dusuk olacak turde bir topografik yapıya da sahip bir dagdır, ustelik 2000 m'nin altı da cok guzel orman ortusune sahiptir. Dahası yanındaki gol sebebiyle yazın da ve cesitli sportif aktivitelere imkan saglar ve o sebeple burası yazın bile guzelce calısabilir. Acıkcası bu is icin; sayet bu yaklasık 2450 m'lik Akdag secilirse ve iyi de planlanırsa, kesinlikle Uludag'a ve tabi Bolu Koroglu Kartalkaya'ya da cok buyuk bir rakip olabilir, yani bu kesin ve bundan da hic suphe bile etmeyin. Ben o dagdaki ve cevredeki tum potansiyeli de goruyorum, hatta buranın tum bitmis halini bile suan gormekteyim, zaten burası icin ve cok onceden yapılmıs bir on teknik calısmam da var ve bunlar da benim suan aklımdaki soft, yoksa hard mı desek, iste o diskte bulunmaktadır.

Kıcasa; bence simdi secilmis olan bu yer, yani bu Denizli Bozdag, zaten Balkan koridorundan ve onundeki 2300 m'lik Denizli'nin hemen ustundeki ilk Akdag'ı veya karcı dagı tarafından biraz perdelenmektedir, orta Akdeniz girislerinde de ve bu kez de 2300 m'lik Sandras dagı tarafından biraz perdelenmektedir, yani bu araya sıkısmıs Denizli Bozdag, acıkcası hem kar acısından da ve hem de cevresel faktorler acısından da kesinlikle yanlıs bir secimdir. Ama resmi erkan ve maalesef bu gibi isleri sanırım cok iyi bildigini de zannediyor olmalı herhalde ve laf anlatmak da zor ne yazık ki. Bence birisi bu resmi erkana veya Vali beyin kulagına hani bu teknik acıklamaları, yani bu cok ciddi yanlısı keske bir uflese, tabi ve asla fazla da gecikmeden, gercekten biri bunu mutlaka yapmalı, acıkcası ben teknik bazda kendilerine yardıma hazırım ve hem de bila bedel, cunku bu buyuk yanlısı goruyorum ve bu da beni cok rahatsız ediyor, fakat yine de ben asla ortaya cıkmam, zaten birkac yıl once Denizli valiliginden resmi biri bu konu icin beni telefonla aramıstı, ama sonra bunun arkası gelmedi ve ben de bu adamların arkasından asla kosmam, ama beni resmen ararlar ve sayet yardım da isterlerse, once Bozdag konusundaki yanlıslarını soyler ve sonra da bu Civril Isıklıgol ve galiba da 2460 m'lik Akdag'ın tum planlamasına da gercekten yardım ederim. Saygı ve sevgiler.
Oner Govsa


 

Uşak Kütahya Gediz Murat Dağı Kış ve Dağ Sporları Merkezi

Degerli Eskisehir'li kayak severler; 2312 m'lik zirveye sahip Murat dagı size cok yakın, ustelik bu dag cok da guzel kar alıyor ve alınan bu kar da, kuzey yamacta uzun sure saklanabiliyor, yani dayanabiliyor. Dahası, zirvenin hemen kuzey altından baslayan ve yeterince de genis ve uygun topografik yapıya ve egime de sahip guzel bir kuzey yamac var, dagın agac ortusu ve kendisi de zaten yeterince guzel. Kısaca bu bahsettigim Murat dagı zirvesi ( aslında bu dagın en yuksekteki devasa platosu, genelde guneye meyilli, ama biz o bolumu zaten kayak alanı olarak kullanmayacagız, ama baska amaclar icin kullanacagız ) ve onun da hemen altındaki cok uygun kuzey yamacında, yaklasık 700 m'lik bir dusey kot farkı toplamının kullanılabilmesi ve burada Alp'in kriter ve boyutlarına da sahip, cok uzun kayak pistlerinin de yapılabilmesi ( zaten bunlar, topografik olarak suan orada mevcut ve durmaktalar ) mumkundur. Ben bu calısmaları buyuk olcude yaptım, bu konuda google earth'ten de cok faydalandım, ayrıca bu dagın zirvesi dahil, tum bu kuzey yamac kayak alanlarına da ait, zaten elimde 1 / 25.000 olcekli haritalar da var. Ayrıca ve fazla uzak olmamak kaydıyla da, ama zirveye azcık uzak gibi de olan ve yaklasık 1700 m'lik bir yukseklikte de yer alan murat dagı hamamları mevkii olarak adlandırılan termal suyun da, kurulabilecek muhtemel kayak merkezinde ve buyuk olcude de cazibeyle getirilerek kullanılabilmesi de mumkun ve bu yuksek olasılık da, bu muhtemel kayak merkezine cok farklı degerler de katabilecektir. Dahası; Murat dagınızın, zaten daha pek cok guzellikleri ve cok farklı degerlerinin varlıgı da, bu merkezin yazın da kullanılabileceginin bir garantisi gibi gorundugunu de, cok rahatlıkla soyleyebilirim. Sonucta; bu konuyu Kutahya ( hatta Usak'a da ) Ticaret odası baskanına ve gecen yıl maille de hatırlatmıs ve iletmistim. Ama bunun yeterli olmadıgını da tahmin ediyorum.

Velhasıl, gecen yıl ve nihayet bir fırsat da yaratıp guzel Eskisehir'inize gelebildim, orada birkac gun kaldım, gezdim ve cok begendim, ufacık bir porsuk'tan neler yarattıgınızı, acıkcası saskınlıkla gordum ve gercekten de cok etkilendim. Dolayısıyla da, Eskisehir'İn yada Eskisehir'linin yaratıcılıgına ve girisimci ruhuna hayran kaldım ve bu Eskisehir'lilerle, belki bu murat da olabilir seklinde bir fikre de kapıldım acıkcası. Sayet bu fikir bir yanılgı degilse, size cok da yakın olan bu dagın, daha ziyade sizlere kazandırılması konusunda, belki sizlerin bazı manevi katkıları olabilir, mesela tanıdıgınız bazı guclu isadamlarına bu konuyu hatırlatabilirsiniz, onları yureklendirebilirsiniz ve belki de boylece, o yoreden guclu bir yatırımcı ortaya cıkabilir ve bu ise de talip olabilir. Bu tur is ve projeleri iyi bilirim, ayrıca ve zaten bu dag uzerinde de biraz kafa yordum ve calıstım, hatta rantabilitesi en yuksek ve cok da guzel bir cozume de ve buyuk olcude ulastım, suan icin kalan kısmı da, sadece bunları yazı ve plana dokmek, sayet yatırımcı bulunursa, isin bu kısmı da, bana gore zaten cok da kolay. Ha nedersiniz degerli Eskisehir'liler ? Siz sayet konuyu sahiplenir ve yeterince de el verebilirseniz, yoreniz de, boyle mustesna ve cok da farklı bir deger ve cok ciddi bir merkez de kazanabilir. Bence bu teklifi biraz ve hatta iyice de bir dusunuverin nacizane.

Saygı, sevgi ve en iyi dilek vede selamlarımla.
Oner Govsa İs. Muh.

 

Eskişehir'den yetiştim. (Cengiz topel - Millizafer ilkokul- EKAL) Şu an İzmir'de yaşıyorum. Çocukluğum Uludağ yollarında geçti desem yeridir. Mezitlerden aşağı inerken Uludağ'ın heybetini görünce nasıl heyecanlanırdım anlatamam. Murat dağı'ndan bahsedilmiş ama Murat dağı neresinden baksanız 2 saat mesafede.

Mezitlerdeki Muratdere'ye kayak pisti yapılması planlanmıştı diye hatırlıyorum. Burası Uludağ'ın doğu uzantısında yer alıyor ve Eskişehir'e 45 dakika mesafede. İnegöl ile Bozöyük'ün ortasında güneyde. Sonradan kaldı. Keşke olsaydı. Eskişehir mutlaka sahip çıkardı. Yılmaz hoca bir el atsa uçar gider gibime geliyor.

Eskişehir'liye şu anda en cazip yer Uludağ, neticede 1,5 saatte Bursa'da olabiliyorsunuz.

 

Evet de; ben sıradan ve hatta ulkemizde suan bulunan diger kayak merkezlerinin bir baska ornegini de, burada ve tekrar yaratmaktan bahsetmiyorum, yani ve bir baska ifadeyle; ben suanki bir Uludag'ın yada Kartal'ın degisik bir baska versiyonunu, burada ve tekrar yaratmaktan bahsetmiyorum. Ben; aslında Alp'in kriter ve boyutlarına sahip ve 700 m'lik bir dusey kot farkı toplamını kullanabilen, km'lerce boya sahip kayak pistlerine ve FİS kriterlerinde bir downhill resmi yarısma inis pistine de ( FİS kriterlerine gore; bunun icin ve oncelikle de, en az 550 ile, 1100 m'lik bir dusey kot farkı toplamına ihtiyac var ) sahip olabilen, ciddi bir marka yaratmaktan bahsediyorum ve bu da, once ciddi bir yukseklikteki bir daga sahip olmayı da, en basta bir on sart olarak onumuze getiriyor. Sanırım sizin bahsettiginiz ve Mezitlerdeki Muratdere dediginiz o yer, oncelikle ve boyle ciddi bir yukseklige de sahip bir dag ( yani ve en az 2300 m'lik yada 2250 m'lik bir yukseklikte ) herhalde degil yada o yorede, muhtemelen ( ve sadece; 2543 m'lik bir zirvesiyle Uludag'dan baska ) bu tur yuksek bir dag yok. Ama Uludag; her sekliyle de, Eskisehir'e ve herdaim daha cazip gelmekteyse yada hep gelecekse ( ki; siz buraya Gediz uzerinden gitmeyecektiniz ya, neyse ), mesele yok, o zaman zaten tum yazdıklarım da bosuna demek oluyor, ne yapalım ? Saglık olsun.

Saygılarımla.
Oner Govsa İns. Muh.

 

Öner bey, size kesinlikle katılıyorum. Eskişehir - İzmir arasını Gediz üzerinden yaparım ve Murat Dağı'nın harika bir heybeti vardır ve her seferinde beni çok etkilemiştir. Hemen dibinde kaplıca tesisleri de olduğunu hatırlıyorum. Kartalkaya gibi bir yatırımcıya verilse harika bir potansiyel yakalanabilir. Lakin, yakındaki illerin sahip çıkması ise ön koşul. Muratdere- Mezit'teki yer 1800 metrede, yaylada ufak bir pist olarak planlanmıştı. Sıkı kar aldığı için düşünülmüştü ama gerçekleşmedi, rafta kaldı.

 

Evet; iyi ve guclu bir yatırımcı ve cok guzel vede cok dogru bir planlama ve projeyle, Murat dagından gercekten cok guzel bir merkez cıkar, ama once bu ıstahlı yatırımcıyı bulmak gerekiyor. Ustelik ve sizin de belirttiginiz gibi, oncelikli bir yoresel destek de sart tabiki. Ayrıca; bahsettiginiz ve 1800 m yukseklige sahip Muratdere Mezit'ten ise; en cok 200 veya 250 m'lik ( yani bu muhtemelen 300 m bile olamaz ) bir dusey kot farkı toplamı kulanabilen ve kesinlikle de Alp'in kriter ve boyutları dısında ufacık bir yoresel merkez cıkar, hepsi bu. Ben sahsen bunun icin ugrasmaya degmez diyorum, cunku ve bu ufacık boyutlarla, burası asla dısarı yonde bir cazibe yaratamaz ve dısarıdan da musteri cekemez ve yeterli bir rantı da yakalayamaz, zamanla buyumek imkanı da yok, yani gelecegi de tıkalı, ustelik de Uludag gibi buyuk bir rakibin hemen yakınında yer aldıgından nefes bile alamayıp, zamanla da kaybolup gidebilir, ama yine de belki biraz kar edebilir, lakin bu da ve oncelikle veya belki de sadece yore insanından gelir. Yani ve ornegin; aslında burası icin atılan tas, esasta urkutulen kurbagaya degmeyecektir.

Saygı ve sevgiler.
Oner Govsa